66 research outputs found
5G Uygulamaları için Eliptik Mikroşerit Anten Tasarımı
Bu çalışmada 5G uygulamalarında kullanılmak üzere dielektrik malzemesi PF-4 (Ԑr:1,06, tanδ:0,0001, h:2 mm), toprak ve yama kısmı yapışkan bakır banttan oluşan, toplam 42,453 GHz bant genişliğinde çalışan yüksek kazançlı bir eliptik mikroşerit anten tasarlanmıştır. Tasarlanan anten 5G uygulamalar için Orta bant I, Orta bant II ve Yüksek bantta yer alan 6 farklı frekans aralığında çalışabilmektedir. Antenin çalışma frekans aralıkları 3,46-3,69 GHz; 11,61-12,34 GHz; 13,22-20,29 GHz; 21,43-21,92 GHz; 24,44-25,14 GHz ve 26,77-60 GHz’dir. Bu frekans aralıklarında en düşük anten kazancı 8,28 dBi iken en yüksek anten kazancı ise 30,35 dBi’dir. Antenin yüksek bantta, 47,7 GHz frekansındaki verimi % 96,721’dir. Tasarlanan yüksek kazançlı anten, 5G uygulamalarında anten dizisi kullanılmadan geniş bir frekans bandı ve birden fazla frekans aralığında kullanılabilmektedir
Elektromanyetik Kirlilik Seviyesinin Belirlenmesi: Ankara Örneği
Teknolojinin gelişmesine paralel
olarak kablosuz iletişim sistemlerini kullanım her geçen gün artmaktadır.
Kablosuz sistemler içerisinde önemli bir yeri olan hücresel sistemlerin ve
dolayısıyla Baz istasyonların sayısı da yükselmektedir. Artan Baz
istasyonlarından kaynaklı elektromanyetik radyasyon (EMR) seviyelerinin
ölçülmesi, değerlendirilmesi ve olası tedbirlerin önceden alınması insan
sağlığı açısından elzemdir. Bu nedenle, bu çalışmada Ankara ilinin Yenimahalle
ilçesinde iki farklı günde ve 100 farklı konumda EMR ölçümleri PMM-8053 EMR
ölçüm cihazı kullanılarak yapılmıştır. Ölçümlerde en yüksek elektrik alan
şiddeti (Emax) 7.84 V/m, en yüksek ortalama elektrik alan şiddeti (Eavg)
ise 2.61 V/m olarak belirlenmiştir. Ölçüm yerlerinin %90’ında Eavg değeri
1 V/m’den daha düşüktür. Her ne kadar ölçülen E değerleri ICNIRP ve BTK
tarafından belirlenen limitlerin altında olsa da; maruz kalınan E seviyelerinin
halk sağlığını tehdit etmeyecek seviyelerde tutulması açısından düzenli
aralıklarla ölçülmesi ve izlenmesi önerilir
Bilişsel Radyo Uygulamaları için Uzun Süreli Spektrum Doluluk Ölçümleri: Samsun Şehir Merkezi Örneği
Bu çalışmada Samsun şehir merkezinde 470 MHz - 790 MHz frekans aralığında, spektrumun en yoğun olduğu bölgede, 7 farklı günde ve 14 farklı zamanda spektrum doluluk ölçümleri yapılmıştır. Ölçümlerde RTL2832U-R820T spektrum analizörü kullanılmıştır. Spektrum doluluk değerlendirmelerinde referans olarak -40 dB ve -45 dB sinyal gücü seçilmiştir. Ölçüm sonuçlarından spektrum doluluk oranlarının zamana bağlı olarak değişkenlik gösterdiği bazı kanalların gün içerisinde kullanılmadığı veya sinyal kalitesinin kullanılmayacak kadar düştüğü görülmüştür. -40 dB referans sinyal seviyesi için 320 MHz’lik spektrumun en fazla % 60’ı kullanılırken, -45 dB için bu oran %55’dir. Dolayısıyla seçilen ölçüm noktası için gün içinde 144 MHz’e yakın bir spektrum kullanılmamaktadır. Bu değer analog TV frekans bandında (470 MHz - 790 MHz) bilişsel radyo uygulamalarından olan IEEE 802.11af ve IEEE 802.22 kablosuz sistemlerinin rahatlıkla kullanılabilir olduğunu göstermektedir
Encephalitozoon intestinalis: A Rare Cause of Diarrhea in an Allogeneic Hematopoietic Stem Cell Transplantation (HSCT) Recipient Complicated by Albendazole-Related Hepatotoxicity
Abstract: A 50-year-old male patient previously diagnosed with acute myelomonocytic (M4) leukemia in July 2009 underwent allogeneic hematopoietic stem cell transplantation (allo-HSCT). During the pre-transplant period complete blood count (CBC), liver and renal function tests, coagulation tests, and other parameters were normal. On the first day of transplantation teicoplanin (400 mg d -1 for the first 3 d, and then 400 mg d -1 ) and caspofungin (first dose was 1×70 mg d -1 , followed by 1×50 mg d -1 ) were started intravenously due to white plaques and oropharyngeal candidiasis in the patient's mouth and perianal erythema. On the 14 th d of transplantation watery diarrhea occurred, along with abdominal discomfort, nausea, and fatigue
Elektromanyetik Kirlilik Seviyesinin Belirlenmesi: Ankara Örneği
Teknolojinin gelişmesine paralel
olarak kablosuz iletişim sistemlerini kullanım her geçen gün artmaktadır.
Kablosuz sistemler içerisinde önemli bir yeri olan hücresel sistemlerin ve
dolayısıyla Baz istasyonların sayısı da yükselmektedir. Artan Baz
istasyonlarından kaynaklı elektromanyetik radyasyon (EMR) seviyelerinin
ölçülmesi, değerlendirilmesi ve olası tedbirlerin önceden alınması insan
sağlığı açısından elzemdir. Bu nedenle, bu çalışmada Ankara ilinin Yenimahalle
ilçesinde iki farklı günde ve 100 farklı konumda EMR ölçümleri PMM-8053 EMR
ölçüm cihazı kullanılarak yapılmıştır. Ölçümlerde en yüksek elektrik alan
şiddeti (Emax) 7.84 V/m, en yüksek ortalama elektrik alan şiddeti (Eavg)
ise 2.61 V/m olarak belirlenmiştir. Ölçüm yerlerinin %90’ında Eavg değeri
1 V/m’den daha düşüktür. Her ne kadar ölçülen E değerleri ICNIRP ve BTK
tarafından belirlenen limitlerin altında olsa da; maruz kalınan E seviyelerinin
halk sağlığını tehdit etmeyecek seviyelerde tutulması açısından düzenli
aralıklarla ölçülmesi ve izlenmesi önerilir
Elektromanyetik Kirlilik Seviyesinin Belirlenmesi: Ankara Örneği
Teknolojinin gelişmesine paralel
olarak kablosuz iletişim sistemlerini kullanım her geçen gün artmaktadır.
Kablosuz sistemler içerisinde önemli bir yeri olan hücresel sistemlerin ve
dolayısıyla Baz istasyonların sayısı da yükselmektedir. Artan Baz
istasyonlarından kaynaklı elektromanyetik radyasyon (EMR) seviyelerinin
ölçülmesi, değerlendirilmesi ve olası tedbirlerin önceden alınması insan
sağlığı açısından elzemdir. Bu nedenle, bu çalışmada Ankara ilinin Yenimahalle
ilçesinde iki farklı günde ve 100 farklı konumda EMR ölçümleri PMM-8053 EMR
ölçüm cihazı kullanılarak yapılmıştır. Ölçümlerde en yüksek elektrik alan
şiddeti (Emax) 7.84 V/m, en yüksek ortalama elektrik alan şiddeti (Eavg)
ise 2.61 V/m olarak belirlenmiştir. Ölçüm yerlerinin %90’ında Eavg değeri
1 V/m’den daha düşüktür. Her ne kadar ölçülen E değerleri ICNIRP ve BTK
tarafından belirlenen limitlerin altında olsa da; maruz kalınan E seviyelerinin
halk sağlığını tehdit etmeyecek seviyelerde tutulması açısından düzenli
aralıklarla ölçülmesi ve izlenmesi önerilir
Akut Promyelositik Lösemide TedaviTreatment Approaches in Acute Promyelocytic Leukemia
.: REVIEWAkut Promyelositik Lösemide TedaviTreatment Approaches in Acute Promyelocytic LeukemiaDr. Fatih KURNAZa, Dr. Mustafa ÇETİNaaHematoloji BD, Erciyes Üniversitesi Tıp Fakültesi, KayseriTurkiye Klinikleri J Hem Onc-Special Topics 2010;3(2):78-84Article Language: TRNot Free ÖZETAkut promyelositik lösemi (APL) moleküler olarak hedefe yönelik tedavinin kullanıldığı ilk malignitedir. Kanama diyatezi APL için karakteristiktir ve klinik olarak en sık görülen durumlardan biridir. İndüksiyon tedavisinde kanama diyatezinin mortalitesi yüksektir. APL tanısından şüphelenildiğinde genetik olarak tanı doğrulaması yapılmadan ATRA tedavisine başlanmalıdır. Kanama diyatezine bağlı erken ölümlerin önlenmesinde destek tedavisi çok önemlidir. Arsenik trioksit hedefe yönelik tedavide etkin bir ajandır. Bu yazıda APL'de tedavi yaklaşımları tartışılmıştır.Anahtar Kelimeler: Lösemi, promyelositik, akut; tedavi; arsenik trioksitABSTRACTAcute promyelocytic leukemia (APL) is the first malignant disease which is highly curable with targeted therapy to molecular abnormality. The characteristic bleeding diathesis is the most common clinical manifestation of the disease, which was with a high mortality rate during induction therapy. Early administration of all-trans retinoic acid (ATRA) at the first suspicion of the disease before genetic confirmation of the diagnosis is of great impotance. Aggressive supportive treatment is critical to reduce early mortality due to coagulopathy. Arsenic trioxide is one of the effective agent as a targeted therapy. In this review treatment approachs to APL is discussed.Keywords: Leukemia, promyelocytic, acute; therapy; arsenic trioxide</div
- …